Amerikalı yazar ve girişimci Chris Guillebeau’nun kaleminden çıkmış olan “Sıradan ve Vasat Bir Hayat Yaşamanın 11 Kuralı”konu almış…

3. Öğrenmek için değil, diploma için okula git
4. Bir masada haftada 40 saat oturup ortalama 10 saatinde verimli ol

5. Yaşamında bir iki kere yurtdışına çık, onda da güvenli ve kolay bir yerlere git
6. Alabileceğin en büyük konut kredisini al ve 30 yıl onu ödemek için çırpın
Yukarıdaki ana fikre kesinlikle katılıyorum…Ama şu konuda aklımın bir yerlerini kemiriyor…Peki biraz sesli düşünelim…Mesela dünyada hiç kimse sıradan olmasaydı. Hepimiz otoritenin sadece mantıklı kısımlarını kabul etsek…Hepimiz kitap yazsak, bütün dilleri öğrensek kısacası sıradan olmamak için elimizden geleni yapsak. O zaman sıradan olmamak bu kadar anlamlı olur muydu ? Bu içten gelen bir duygudur ve otorite zayıf insanı eleyen, güçlü insana yeni alanlar açan bir araçtır / yani doğal seleksiyondur….
Otoriteye karşı gelmek sadece hayatımızın belli bir kısmını kapsayan bir yaşam tarzı değildir. Birazda altında en temel eleştirisini barındırmalıdır. Sırf siz sıradan olmayın diye yeni trendlerin/modanın mankeni olmayın…
“Herkes gibi olma, kendin ol” düşüncesi biraz da kapitalizmin / pazarlamanın yeni sömürüsü değil mi… En sonunda mezar taşı yerine böyle bir son ile bitmemesi için hayatınızda bir kez Safari turuna çıkın teklifinde bulunsaydı!! Düşünmez miydiniz? Siz yine de “Kendiniz olun ama Düşünün de” (Teklifi değil 🙂 )