Veri nedir?
Somut bir benzetmeyle veri demek satır satır kodlanan kitabın her bir sayfasıdır. Verilerin depolandığı yer, yani warehouselar da büyük kütüphaneler olarak düşünebiliriz.
Peki Neden Önemlidir…
Turkcell IT müdürünün bu konuda basit ve güzel bir örneği var… Phafa Sendromu… Bu hastalık genetik bir hastalık, semptomları kronik farenjit ile benzer özellik göstermektedir. Bademciklerin 2 ay da bir düzenli aralıklarla şiştiği ve 7 yaşından sonra da seyrekleştiği kronik bir hastalık. Doktora gittiğinizde, izlenen yol klasik olarak antibiyotik ve ateş düşürücü… Fakat tanıda en önemli şey aslında hastanın geçmişi. Doğru bir özgeçmiş, en kısa sürede doğru teşhis konmasını kolaylaştırıyor. Tedavisi o kadar anlattıktan sonra elbette antibiyotik değil çok az bir kortizon kullanılarak geçiyor. Bu hastalığı 1992 de ABD li bir doktor hastaların geçmişini düzenli bir şekilde elle not tutarak anlıyor ve bu sendromu teşhis ediyor. Bu gün bu teknoloji çoğu hastanede mevcut ama sadece mevcut yani bize anlamlı bir bilgi sunmuyor… Eminim ki ileride bu konuda sağlam veriler oluştuktan sonra yapay zekâlı sistemler bizlere hastalığımızın %99 başarı oranıyla söyleyebilecekler.
Evet, fark ettiyseniz istihdam konusunda teknoloji sadece mavi yaka için değil beyaz yakalı beyaz önlüklü kişiler içinde tehdit olacak gibi. 😉
Firmalar için Veriler Yüzde Kaç anlamlı?
Hangimiz kütüphanede işimize yarar verilerin yüzde kaçına ulaşıp yüzde kaçını anlayabiliyoruz ?
Kütüphane örneğini gerçek hayata indirgersek, firmalar da verilerin %80 depolayabiliyor, bu verilerin %70 işleniyor %10 doğrulanıyor ve rapor haline getirilebiliyor ama sadece ve sadece %0,5 anlamlı bir bilgiye dönüşüyor. Kısacası aklımızda kalıyor ….
Tarih Yalan Söylemez…
Tarih kitaplarında hep Cengiz hanın yaktığı İskenderiye kütüphanesinin insanlığı 200-300 yıl geçmişe götürdüğüne değinilir; o nedenle ki firmalar için verilerin güvenliği ve korunması da bir o kadar önemlidir. Geçenlerde dünyaca ünlü bir çöpçatanlık sitesinin tüm bilgileri hackerlar tarafından ele geçirildi. İçlerinde 8000 yakın kişinin mail uzantısı gov, mil, vs. işte tam da bu sebepli 3 milyar dolarlık hacme sahip boşanma davalarında artış olacağı tahmin ediliyor. Psikologlarda bu rakam tahmin ettiğimizden de fazla…. (Yani istihdam yarattığı da doğrudur 🙂 )
Case – Yemeksepeti
Müşterimizi ne kadar tanıyoruz. Bu konuda en iyi sektör şüphesiz bankalar. Sonuçta o kişiye/şirkete kredi veriyor. Peki, onlar hakkında o kadar çok şey biliyoruz ama neden bunu kullanmıyoruz. Yemeksepeti bu konuda güzel bir örnektir. Altı üstü yemek siparişi ne olabilir diyebilirsiniz. Günde 110 bin sipariş alıyor 270 bin kişiyi doyuruyor. Kimin neyi sevdiğini ve verilen siparişlerin nereden geldiğini tüm koordinatlarıyla beraber biliyor. Dolayısıyla bir sushi dükkânının nerede açılabileceğini potansiyel müşteri kitlesine göre söyleyebiliyor. Eskiden Yahudi tüccarlar adam tutup kiralayacağı dükkânın olduğu caddede sabahtan akşama kadar oturur kelle hesabı yaparlarmış kaç kişi geçti bunların kaçı rakip dükkandan alış veriş yaptı diye. Yemeksepeti tam da size bu anlamlı bilgileri yeni girişimcilere satıyor. Ellerindeki her türlü veriyi kullanıyorlar, örneğin diziler ile siparişler arasında bir ilişki olduğunu görmüşler kurtlar vadesinin olduğu akşam pide & çorba siparişlerindeki düzgün artışlar ya da Survivor da kazanan takım, ödül olarak pizza kazanmışsa, pizza siparişinde o gün %21 artış olduğunu, bir sonraki haftanın ödülü burger iken de siparişlerde o akşam %19 artış olduğunu tespit etmişler. Yemeksepeti bunu verilere bakıp söyleyebiliyor.
Evet…. Tekrar sorsam: Kim bu Yemeksepeti?: Sizi anneniz ya da eşiniz kadar tanıyan küçük sürprizler yapan güçlü veri havuzuna sahip basit bir yazılım sadece…
Yemeksepeti ne yapmalı
Bence müşterisini iyi tanıyor. Dolaysıyla ilerisi için değişim ihtiyaçlarını doğru tespit edeceğinden şüphem yok. Sürdürebilirlik için dinamik yapısını bozmayacaktır. Hatta sosyal projelere imza atarak kurumsallaşacak ve hayatımızın bütününe girip her akşam yemeğinde karşımıza çıkacak bir model olacaktır.
Tüm dünya değişiyor bunun sosyolojik etkileri tartışılır ama artık kadınlar sadece ev hanımı değiller ev hanımlığı da sadece yemek yapmak değil ama kadın ve erkeğin çalıştığı bir ev de yemekler yemek sepetinden söylenir gibi… ( Not Reklam değildir. 🙂 )
Benim Şuan verilerden beklentim!
Doğru tahminleme, doğru fiyatlandırma konuları bu yüzyılın önemli konuları arasında yerini koruyacak gibi. Lojistik ve stok maliyetlerinin yüksek olması, günümüz şartlarında 6 aya kadar uzayabilen sevkiyat sürelerinin fazla uzun olması, doğru tahminlemenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Eğer ki ciro da ve net karlılıkta doğrudan bir verimlilik istiyorsak bunu doğru tahminleme modelini kuraraktan başarabiliriz.
Fakat maalesef ülkemizde bu konuda yetişmiş eleman bulmak çok zor…
Mühendisliğin hiç bir zaman sonu gelmez, mühendislik bilimlerinin yetersiz kaldığı yerde yine yeni bir mühendislik bilimi doğar. Ümit ederim ki bu konudaki gelişmelerde yeteriz kalınmaz ve üniversiteler zamanında gerekli adımları atarlar. Nasıl ki Makine Mühendisliğinden Sanayi mühendisliğine ( Endüstri Mühendisliği…)Elektronik mühendisliğinden bilgisayar mühendisliğine evrilmişse. Çeşitli ilgili disiplinleri içerecek bir Veri mühendisliği neden olmasın.
Kısacası;
Dünya sanayi devrimiyle beraber Statik (stabil) 0-1 mantığıyla çalışan sistemler geliştirdi. Fakat günümüzde artık dinamik sistemlere yani kendi kendine öğrenen (Yapay zeka/Makine Öğrenmesi) yazılımlara doğru evriliyoruz. Uzun soluklu bir çağ bizi bekliyor…. Bu anlattıklarım sadece başlangıç
Bugün 5 Aralık Dünya Mühendisler Günü…..
Gelecek, bugün de olduğu gibi Mühendislerin Eseri olacak…
Dinç kalın, dinamik kalın…